23 Ocak 2013 Çarşamba

Ormanda Gezinti ve Keşif :)

Aldık elimize sopamızı ormanda gezintiye çıktık biz :)  

Sonra ormanda mantar toplayan bir teyze ile karşılaştık ve bize mantar verdi :) Onuda inceledik uzuun uzun...



Birazda şööyle inceleyelim...

 Sonra ormana giriş yaptığımız Çiftlik Gurme de kahvaltı ve keşfe devam..

Burda bu kadar gülmesinin sebebi de..

Suya attığı taşlar.. Havuzun başından sürüye sürüye  aldık onu..
Sonra ponyleri sevdik , ama uzaktan el sallayarak , korktu galiba Nehir biraz  ...

Evimize 5 dk mesafede böyle güzel yerler keşfetmiş olsak da tekrar vakit bulup ne zaman bir daha gidebiliriz bilmiyorum..




28 Aralık 2012 Cuma

Nehirin Antep Gezisi..


Aylardan haziran, Adanada  bir minik kuş :)
Adanada ne işimizmi vardı ? Ucuz uçak biletimiz vardı  ..

 Asıl komplike planımız  Adanadan  otobüsle Antepe geçerek  bir kaç gün  gezip sonra da Malatyada düğüne gitmek.

İlk defa otobüs yolculuğu yaptık Nehirle ,çok rahat ettik  aslında..
Tabiiki çizgi film seyrederek geçti  yolcuğun büyük kısmı..

Antepe vardığımızda saat baya geç olmuştu ve biz otogardan inip otele gitmek için hem macera olsun hemde yöreyi daha iyi tanıyalım diye taksi yerine minibüse binmeyi tercih ettik. Ve ilk intibamız Anteplilerin kesinlikle çok yardımsever olduklarıydı.Biz minibüse binerken Nehirin pusetini birkaç kişi birlikte sırtlayıp minibüse aldılar..Ve gezmeyi çok seviyorlar , saat neredeyse 23:00  olmuştu ve herkes çoluk çocuk sokaklarda parklarda geziyordu..


Otelimiz bir çok sokağının restore edildiği Bey Mahallesindeydi (Zeynep hanım Konağı). Ve mahalleye daha ilk adım attığımızda  tarihi sokakları ve güzel ışıklandırması karşısında resmen büyülendik. Sienada çok beğendiğimiz  ortaçağdan kalma dar sokakları hatırladık, yabancı bir ülkeye gelmiş gibi hissettik  ...



Ve en meşhurlardan İmam Çağdaş'a gittik saat geç olduğu için yemek servisi yapmadılar, bizde müthiş baklavalarından yedik. Nehirin çatal uzattığına bakmayın aslında  baklavaları yemek yerine onlarla oynamayı tercih etti.



Ve meşhurlardan biri daha  Tahmis kahvesi.. Buraya orda kaldığımız süre içinde her fırsatta tekrar tekrar gittik. Çok ama çok sevdik burayı...


 
Nehirin her gittiğimizde hemen koşturduğu penceresi :)
   
Kaleden başlayıp elimizde haritamız yürüyerek bütün müzeleri ,  çarşıları  adım adım  gezdik. 

Nehir hanım pusetine yerleşti ve gezmeye hazır :)


Ama pusetten indiğinde de koşmaya hazır :)



Etnoğrafya müzesinin balkonlarında koşturan Nehiri dururken nasıl yakaladık bilmiyorum :)

Heykellerede çok şaşırdı, gidip sofralarına oturmak istedi zor tuttuk yine :)
Hayri ustanın yerinden yemeni almayıda ihmal etmedik , Nehir çok ağladı orda nedense..

Zeugma da  en çok ışık oyunlarını sevdi .




Zaten sonrasını göremedi , çünü pusetinde uyuyakaldı. Bizde bütün müzeyi ayrıntılı bir şekilde  gezdik.. Üç boyutlu bir film seyrederek müzeyi gezmeye başladık, Mozaikler çok etkileyici ve güzeldi, çingene kızı mozayiğiylede özellikle müzedeki sunumu biraz daha özel olduğu için son noktayı da koyduğumuzda müzeden gerçekten çok  çok etkilenmiş olarak çıktık dışarıya...


Neyseki yine lezzetli yemeklerle kendimize geldik. Nehir halaa uyuyordu.

"Halil Usta"  Zeugmaya yakın bir yerde, zaten müzedeki görevlilerde direk oraya yönlendiriyorlar.

Hem Zeugmayı gezip hemde yemeğimizi bitirdik ve Nehir hala uyuyordu :)

Bey mahallesinin sokaklarında Özgür kız Nehir fotoğrafları:


O dizler nasıl simsiyah oldu  öyle :)
Yine zor zapdedilen Nehirle çok zor çekilen bir poz :)

Yorgun turist otele dönüyor...


Vee yine en müthişlerden biri : katmerci Zekeriya Ustanın fıstıklı kaymaklı katmerleri ...

Nehir bayıla bayıla öyle güzel yediki, sırf bunun için bir daha gidebiliriz...



Antepte yine çok beğendiğimiz şeylerden biride kilometrelerce uzunluktaki geniş ve yemyeşil  parklarıydı.

Çok fazla parkları gezme imkanımız olmadı ama Masal Park'a gittik. Masal kahramanlarının heykellerinin bulunduğu bir park , çok mükemmel olmasada Nehir için gayet değişik ve eğlenceli geçti.





Favorimiz tabiiki Keloğlan oldu :)


Vee Antepte iki gece 3 gün kladıktan sonda Malatya ya geçtik..



                              Ekşi Ekşi vişneleri löp löp mideye indiren Nehir.. Malatyada meyve bahçesinde..









30 Ağustos 2012 Perşembe

Babanneden kalan hatıralar..

 1 aydan fazla bir süredir Nehire  babanne ve dedesi bakıyordu.





 Nehirin keyfide çok yerindeydi tabiiki.

       Dedesiyle evde oyunlar oynadılar, kitap okudular , evcilikler oynadılar .

Babannede hem ev işlerine hem Nehire koşturdu saolsun..

Ama ne yazıkki babanne ve dedemiz evlerine geri döndü..

Ve babanemizin ardından kalanlar...


Gittiğinden bir gün sonra masanın üstünde bulduk ..Ve gözlerim doldu.. Bende resmini çektim Nehir silmeden ...

Babannemizin yaptığı kızılcık,çilek, erik  vs. bilimum meyveden  yapılmış süpper meyve suyu.

Halaa içiyoruz...








Vee Nehirin babannesi gittikten bir gün sonra babanesinin terliklerini görüp " babane ayakkabı" , "babane giymiş"demesi ve babannesini " nerdesiiin?"diye çağırması gerçekten unutulur gibi değil...

İşte videosu









21 Temmuz 2012 Cumartesi

Orda bir köy var Uzaktaaa!!


 Nehir bu sene ramazan ayına büyük teyzesi şerefine yapılan bir akraba buluşmasıyla  Düzcedeki köy evinde  kalabalık bir iftar sofrasında  giriş yaptı.


Bahçede koşuşturdu,oynadı tabii  çocuklarla birlikte olunca keyfi kat kat arttı ...


Fındık topladı ...



Sepete doldurdu ...



Aşağıdaki fotoğrafta Nehirin dışındaki 3 kardeşin bence çok ilginç ve güzel bir özelliği var. İnanılmaz derecede iyi anlaşıp güzel güzel oynuyorlar , aralarında espri yapıp kıkır kıkır gülüyorlar ve  beraber çok eğleniyorlar  ve her zaman böylelermiş kesinlikle aralarında bir kavga çekişme olmuyormuş. Gerçi bizde kardeşimle çok iyi anlaşırdık. Ama bu yaşlarda 3 çocuğu düşününce,  onların bu hali şaşırtıcı dercede güzel geldi bana...
Ki o kısacık görüşmemizde bile aslında Nehir Efeyi baya kızdırdı Efenin tabancasına el koyduğu için.. Ama hiç sesini çıkarmadı Efecik :)



Anneler, kızları ( bir tanesi anne karnında) ve de mağrur Efecik  vede yerinde duramayan Nehir :)